Kalp-Damar
KRONİK HASTALIKLAR
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kronik hastalığı ‘uzun süreli ve yavaş ilerleme gösteren hastalıklar’ olarak tanımlar. Kronik hastalıklar tam olarak tedavi edilemeyen, insandan insana bulaşmayan ve iyileşme göstermeyen uzamış durumlardır.
KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
Kardiyovasküler Hastalıklar (KVH), erişkin nüfusta dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır.
- Erişkinlerde ortaya çıkan kardiyovasküler hastalıklar arasında en sık karşılaşılan Koroner Arter Hastalığı (KAH)’dır. KAH’ın temel nedeni kalp damarlarındaki daralmadır. Daralmanın en büyük nedeni ateroskleroz yapıdır. Damar duvarlarında lipidlerin birikmesi ile başlayan bu süreçte kan akımı hızla azalmakta ve damar yapısı bozulduğu için kalp yeterince beslenememektedir.
- Ateroskleroz genellikle çocukluk döneminden başlayarak yaşla beraber ilerler. Bu süreçte genel olarak yanlış beslenme ve hareketsizliğin süreci hızlandırdığı bilinmektedir.
- Kadınlara kıyasla erkeklerde daha fazla görülür. Bunun sebebi kadın cinsiyette bulunan östrojen hormonunun koruyucu etkisidir. Menopoz sürecinde ise KAH riski eşit olmaktadır.
ATEROSKLEROZUN RİSK FAKTÖRLERİ
- Hipertansiyon, sigara, kanda yüksek lipit, obezite, diabetes mellitus, yaşam stili, alkol, cinsiyet, yüksek HDL kolestrol, yüksek doymuş yağ tüketimi, düşük posa alımı, yetersiz sebze meyve, yüksek BKİ, aşırı alkol alımı
KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ
Kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde ve tedavisinde beslenmenin önemli rolü bulunmaktadır. Kardiyovasküler hastalıkların tıbbi beslenme tedavisinde bazı kılavuzlar, beslenme modeline dayalı yaklaşımlar önermektedir. Akdeniz tarzı beslenme modeli bunlardan biridir.
Akdeniz Diyeti
- Akdeniz tarzı beslenmenin temelini düşük balık, kırmızı et ve kümes hayvanları tüketimi, yüksek sebze tüketimi, yağ kaynağı olarak zeytinyağı kullanımı ve yemeklerle birlikte şarap tüketimi oluşturur.
- Normal düzeyde yağ alımı, yüksek posa tüketimi önerilir.
- Yağlar arasında, doymuş yağ alımının azaltılması, tekli ve çoklu doymamış yağ tüketiminin arttırılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Araştırmalarda, doymuş yağların LDL kolestrol seviyelerini yükselttiği gösterilmiştir. Bununla birlikte, yağ asitleri ayrı ayrı düşünüldüğünde, LDL kolestrol üzerinde en büyük etkiye miristik ve palmitik asitin sahip olduğu belirlenmiştir.
Diyette doymuş yağların, doymamış yağlarla değişimi, toplam kolestrolü, LDL kolestrolü ve trigliseriti düşürmeyi sağladığı gözlemlenmiştir.
- Omega 3 Yağ Asitleri
İnsan fizyolojisinde üç farklı Omega 3 yağ asidi rol oynar. Bunlar bitki yağlarında bulunan a-linolenik (ALA) ile her ikisi de deniz ürünlerinde yaygın olarak bulunan eikosapentaenoik asit yani kısaca EPA ve dokoheksaenoik asit yani DHA’ dır.
Ana besin kaynakları balık ve balık yağlarıdır. Ayrıca kanola, soya fasulyesi, keten tohumu ve ceviz de omega 3 yağ asidi içermektedir. KVH’ların önlenmesinde a-linolenik asit, EPA ve DHA büyük rol oynamaktadır.
- Zeytinyağı
Akdeniz diyetinin temel bileşenidir. Yapılan çalışmalarda zeytinyağının KVH’a karşı koruyucu etkisinin olduğu belirtilmiştir.
- Karbonhidrat
Karbonhidrattan zengin besinler iyi seçildiği ve tüketim miktarlarına dikkat edildiği sürece karbonhidrat kısıtlamasına gerek yoktur. Aksine uzun dönem sağlığa faydalı olan beslenme şekillerinde yüksek karbonhidratlı besinler de yer almaktadır.
Meyve, sebze, fasulye, bakliyatlar ve tam tahıldan zengin diyet kardiyovasküler hastalıklar üzerinde olumlu sonuçlar vermiştir.
- Diyet Posası
Geniş popülasyon bazlı gözlemsel çalışmalarda, toplam diyet posasının yüksek olduğu diyetlerin azalmış KVH riski ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
- Niasin (B3)
Tavuk, sığır eti, balık, tahıl, yer fıstığı ve baklagiller olmak üzere bir çok besinde bulunmakta, aynı zamanda triptofandan sentezlenmektedir. Niasin HDL’ yi arttırıp LDL kolestrol düzeyini azaltmaktadır.