PARKİNSON HASTALIĞI VE BESLENME TEDAVİSİ
Parkinson, Beynin Üst Bölgesinde Bulunan, Bir Nörotransmitter Olan Dopamin Üretimini Salgılayan Hücrelerin Hasara Uğraması Sonucu Oluşan Bir Hastalıktır. Bu Hasar Oranı %80’E Ulaştığı Zaman Belirti Ve Bulgular Görülmeye Başlanmaktadır. Genellikle 60 Yaş Ve Üstü Bireylerde Daha Sık Görülmektedir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Parkinson hastalığında hareketlerde yavaşlama (bradikinezi), hareketlerde azalma, kas sertliği (rijidite), titreme (tremor), duruş değişikliği, yürüme bozukluğu ve denge sorunları gibi semptomlar yaşanabilmektedir.
YAŞANILAN GENEL SAĞLIK SORUNLARI NELERDİR?
- Gastrointestinal sistemin bu hastalarda yavaşladığı bilinmekte ve en sık yaşanan sorunlardan biri konstipasyon olmaktadır. Hastalık süresince devam edip, hastalığın seyri ile kötüleşebilmektedir. Düşük posa ve sıvı alımı, fiziksel aktivitenin azalması da konstipasyon (kabızlık)’a neden olmaktadır.
- Hareketle ilgili sorunlara neden olan tremor, kas sertliği, baş dönmesi, diş kaybı ile çiğneme işlevlerinin azalması, gastrik işlev bozukluğu, disfaji ise yeme davranışları ile ilgili sorunları arttırmaktadır. Bu tür sorunlar ise bazı besin ögelerinin, vitamin ve minerallerin yetersiz alınmasına neden olmaktadır. Disfaji, Parkinson hastalarında görülen ve beslenme durumunu etkileyen önemli bir sorundur. Disfaji olan hastalar katı ve sıvı besin tüketiminde sorunlar yaşayabilmekte bu da bireylerde ağırlık kaybıyla sonuçlanmaktadır. Bu nedenle de disfaji enerji alımı ile ilgili sorunların artmasından sorumlu tutulmaktadır.
- Gastrik ve intestinal motilitedeki değişikliklerin olması ile midede şişkinlik, rahatsızlık, bulantı olmasına neden olmaktadır. Bu da bireyin yediklerinden zevk almamasına ve ağırlık kaybına neden olan diğer bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Emilim bozukluğu da olduğu için enerji alımının fazla olması kilo alımını sağlayamamaktadır. Ayrıca bilişsel performansın azalmasıyla kişiler yemek yediklerini unutabilmekte ve koklama duyusunun azalması da yeme davranışlarını etkilemektedir.
BESLENME VE ÖNERİLER
- Konstipasyon görülen hastalarda posa alımı, fizisel aktivite arttırılmalıdır. Günlük, 30-35g posa alımına ek olarak en az 1500 mL sıvı alımı olması önerilmektedir.
- Disfaji durumunda ise, içeceklerin ve çorbaların kıvamının arttırılması sıvı alımının artmasını sağlayabileceği gibi aspirasyonun önlenmesini de sağlamaktadır.
- Bu hastalarda, homojen yapıdaki besinler, kıvamı artırılmış karışımlar, yemeye hazır besinler verildiğinde yutma sorunu açısından sorunlar azaltılmakta ve hastaların besinleri daha kısa sürede tüketmeleri sağlanmaktadır.
- Protein tüketimine dair çalışmalar yetersiz olmasına karşın, aşırı protein alımının, özellikle kırmızı et tüketiminin parkinson hastalığının gelişimi ve ciddiyeti üzerinde negatif etkisi olduğu görülmüştür.
- Oksidatif strese bağlı olarak mikro besin öğelerinden A,E vitaminlerine, demir,çinko,gereksinimi artmaktadır. Omega-3 yağ asitlerinin dopaminerjik sistem ve nörotransmitter sentezindeki görevleri dopamin düzeylerini arttırarak parkinson hastalığında olumlu etkiler gösterebilmektedir.
- Levodopa Kullanan Hastalarda; Bu nedenle ilaç kullanan hastalarda protein alımı gözden geçirilmelidir. Parkinson hastalığının başlangıcında toplam enerjinin %15’ini içeren normal protein alımı önerilirken, hastalığın ileri safhasında protein alımının kısıtlanması ve enerjinin %10’unun proteinlerden karşılanması önerilmektedir. Bu kısıtlama, kahvaltı ve öğle öğünlerinde yapılması, akşam öğününde ise yüksek protein içeren yemek yenmesi önerilmektedir. Diyet karbonhidratın yüksek olması ilacın etkisini arttırdığı için yüksek olmalıdır ve diyetin karbonhidrat protein oranının 5/1 veya 7/1 olması ayrıca 0.8 g/kg protein alımı önerilmektedir. Yüksek proteinli bir diyet ve B6 vitamininden zengin olan besinler (kurubaklagiller, patates, ıspanak ve tam tahıllar) levodopanın emilimini engellemektedir.
- Az az, sık sık beslenme (en az günde 6 öğün) önerilmektedir. Besinler, yumuşak-yarı katı ve/veya püre şeklinde kolay tüketilir durumda hazırlanmalıdır.
- Diyette toplam yağ oranı azaltılmalıdır. Doymuş yağlardan kısıtlı, doymamış yağlardan zengin bir diyet olmalıdır.
- Ayrıca zerdeçalın bileşeni olan kurkumin polifenolü, Parkinson hastalığı, gastrointestinal hastalıklar, Alzheimer hastalığı gibi sağlık sorunlarında koruyucu ve tedaviye yardımcı olmaktadır. Ayrıca bilişsel performans, sözel hafıza gibi kognitif bozukluklara iyi gelmektedir.
KAYNAKÇA
Kabaran, S., & Yıldız, E. (2012). Parkinson Hastalığı: Beslenme ile İlgili Risk Etmenleri ve Tıbbi Beslenme Tedavisi. Beslenme ve Diyet Dergisi, 40(1), 69-78.
AKBULUT, G. (2009). Parkinson Hastalığı ve Tıbbi Beslenme Tedavisi.
Akbay, G. D., & Pekcan, A. G. (2016). Zerdeçal: Beslenme ve Sağlık Yönünden Değerlendirilmesi. Beslenme ve Diyet Dergisi, 44(1), 68-72.
Dyt. Yasemin ERENOĞLU